Covid-19 Tıbbi Soru Yanıt

[Koray Demir]

Mehmet Göktürk yazdı:

böbreklere ve bazı başka yerlere sakatlık yapabilir bence bu kadarı. birileri söylemişti.

Burası tıbben aynen doğrudur. Askorbik asit yani (Vit C) hipervitaminozası kalsiyum oksalat tutulumunu arttırdığından böreklerde taş yapar. Ayrıca mesaneyi kimyasal olarak berelediğinden üriner inkontinans yani idrar kaçağı oluşması kuvvetle muhtemeldir.

[Arif Aykın]

Hasan Karabekiroglu yazdı:

 

Bekledik sorun çıkmadığını görünce eve geldik, ilaçlara 1 hafta daha devam ettim, fakat ilaçların etkisimi yoksa hastalığın etkisimiydi bilmiyorum ama, koku alma ve tad alma duyularım zayıftı.

Şimdi bu sonuç ile ben Covid-19 u yenmişim diyebilirmiyim ?

Bende anlatmıştım hemen hemen aynı durumlar ve komple eşimle çocuklarla yaşadık aynı durumu. Bunu nasıl tespit edecekler geçirip geçirmediğimizi bilemiyorum.

[Hasan Karabekiroglu]

Arif Aykın yazdı:

Bunu nasıl tespit edecekler geçirip geçirmediğimizi bilemiyorum.

 

Tespit mümkün, şu anki antikorlara bakıp bunu anlayabiliyorlar...

Alınan numune de covid-19 için antikor çıkarsa, demekki hastalanmış ve savaşı kazanıp antikor oluşturmuşsunuz diyorlar.

[Yurdaer Elay]

Bülent Tarakçı yazdı:

Maske yok. Başka çare kalmayınca, yakındaki bir terzi kaliteli penye den çift katlı bez maske yapmış. Çakmakla yaktım baktım. Plastik değil.Tanesi 5 TL den satıyordu. Hanımla kendime karışmasın diye farklı renkte 2 adet aldım. Bu gün deneyeceğim. Rahatsız etmezse yarın bir kaç tane daha almayı düşünüyorum. Koruyuculuğu tartışılır. Fakat hiç yoktan iyidir. 

Bir de terzi bol basınçlı buharla ütüleyip verdi. "Neden böyle yaptın?" dedim. "Bizim ütüler basınçlı ve yüksek sıcakta buhar basıyor. Virüs 60 derece üzerinde ölüyor diyorlar. O zaman bu şekilde ölmesi gerekiyor. İşe yarar diye düşündüğüm için böyle yapıyorum." dedi. Bana mantıklı geldi. Evde kazanlı ütü var. 1 metre buhar atabiliyor. Dezenfekte işlemini ütüyle yapmak mantıklı gibi. Ne diyorsunuz? 

 

Yıkanabilen bir maske edinmişsiniz, her kullanımdan sonra bol sabunlu suda bir müddet bekletip, çitileyip, bol su ile durulamak yeterlidir kanımca.

[Yurdaer Elay]

Hasan Karabekiroglu yazdı:

...Muhteviyatını bilmediğim bir iğne hazırlandı geldi, ne bu dedim, ne var içinde ?...

 

Askerliğimi yapıyorken ben de nasibimi almıştım öyle bir kombo iğneden. Acısı 2-3 gün geçmiyor ama ertesi gün zıpkın gibi ayaktasın. Revirdeki sağlık memuru arkadaş sağolsun, hapşırana öksürene kaba yerinden saplıyordu şırıngayı. Nöbetten, görevden kaçış yok  

[Hasan Karabekiroglu]

Yurdaer Elay yazdı:

Acısı 2-3 gün geçmiyor ama ertesi gün zıpkın gibi ayaktasın

 

Aynen böyle, vurulan taraf bacağın bi süre komple iptal oluyor.

İğneyi vuran arkadaş da darta ok atar gibi sapladığı için iğneyi sanırım...

[Kemal Korkmaz]

Alerjik durumu öğrendiğim iyi oldu çok merak ediyordum. Malum bahar da geliyor Polen beni bayağı etkiliyor burun akıntısı hapşuruk hiç durmuyor....

[Metin Uzunoğlu]

Cem Dilmen yazdı:

C vitamini hastalıktan koruyucu ve tedavide de kullanılıyor ancak yüksek doz. Günlük 5 gr civarında. Bunu hiç bir hazır vitaminden almanız mümkün değil. Piyasada bazı yerlerde satılıyor. Edinilebilir. Günlük 5 gr şeklinde. 

Aklıma gelenler şimdilik bunlar. 

İmla hataları için baştan özür dilerim. 

Açıklayıcı bilgiler için çok teşekkür ederim hocam. Bu bahsettiğiniz c vitaminini piyasada ne adla bulabiliriz. Temin edebilirsem aile hekimime yaptırayım. 

14 Nisan 2020 tarihinde Metin Uzunoğlu tarafından düzenlendi

[Cihaner Öztürk]

Şu an bu konu habertürkde işleniyor. Hastalık esnasında kandaki bazı bozulmaların vücuda zarar vermemesi için veriyoruz, kesinlikle kendi başınıza böyle bir şey yapmayın gibi uyarılar yapıyorlar.

Metin Uzunoğlu yazdı:

Açıklayıcı bilgiler için çok teşekkür ederim hocam. Bu bahsettiğiniz c vitaminini piyasada ne adla bulabiliriz. Temin edebilirsem aile hekimime yaptırayım. 

 

[Çağlar Bayur]

Cihaner Öztürk yazdı:

Şu an bu konu habertürkde işleniyor. Hastalık esnasında kandaki bazı bozulmaların vücuda zarar vermemesi için veriyoruz, kesinlikle kendi başınıza böyle bir şey yapmayın gibi uyarılar yapıyorlar.

 

tabletelri ezip damara basmayın dedi haklı olarak

[Tahir Ak]

Ocak ayı başlarıydı, 

Akşam işten geldim, ama kendimi nasıl yorgun hissediyorum sanki sırtımda bir kamyon taş taşıdım.

Evde öylece uzandım koltuğa, gece saatlerinde, manyak bir boğaz ağrısı yutkunamıyorum bile ve sular terler içindeyim.

Acile gitmek istedim ama aracı kullanacak mecalim yok kolumu kaldıramıyorum resmen hanım da araç kullanamıyor.

Kardeşimi aradı şıp diye kapıya damladı bilader. Kaptı götürdü beni hastaneye.

Doktor neyin var diyor, öksürmekten anlatamıyorum, fena ateş, öksürük, sanki üzerime buz küpü koymuşlar.

Ateşim ölçüldü hatırladığım 39 civarı, sonra yan odaya alındım perdeler örtüldü, hemşire ufak bir kabda su ve bez alnıma koltuk altına filan konuldu

Yine ölçüm 39 filan ama ben artık nefes almakta zorlandığımı, sanki içime öküz oturdu gibi bir his var, nefes almak için hava çekiyorum ama gelmiyor.

Hemşire bu sefer kocaman bir  havlu ile geldi belden yukarı komple çıkartıldı komple ıslak havlu üzerime serildi.

Zaten üşüyorum sen napıyon dedim hemşireye, beyfendi başka türlü düşmeyecek ateş dedi...

Titriyorum... yeniden ölüm ateş 38 

Etrafı artık flu göremeye başladım, dedim bu iş bitti artık gidiyoruz bu sefer herhalde. 

Tabi bu arada, bütün zerzevat koluma vesayir yerlerime takılmış, hemşire seruma bir şeyler kattı, bir yandan ateş düşürme çabaları bir yandan ilaçlar.

Derken 2 saat kadar sonra kendime geldim, aha dedim yeniden dünyaya döndük, azraile sen git benim işim var demişim.

Acilden çıktım, bir poşet ilaç yazılmış alındı, eve geldim ama tam iyileşme yok tabi ilaçlar kullanılacak.

4 gün ilaçları harfiyen saati saatine içtim, bir değişiklik yok.

Yeniden Acile gittiğim yere yine acilden giriş yaptım, baktım doktor bizim arkadaşımız.

Durumu izah ettim, bak kardeşim buna bi çare bul yoksa arabanı çizerim [emoji4]

Dedi içeri geç [emoji4]

Nasıl yani dedim, iğne vurucaz yaaa zorluk çıkartma işte dedi

Muhteviyatını bilmediğim bir iğne hazırlandı geldi, ne bu dedim, ne var içinde ?

Senin anlayacağın dille "Combo iğne" iki üç şey birleştirdik karışma sen dedi...

Vurulduk iğneyi malum bölgeden, gitme hemen 1 saat filan bekle dedi, 

Aha dedim yan yetkisi var beni deniyor bu, aradan bir saat geçti gözlerimin megapikseli yükseldi resmen.

Bekledik sorun çıkmadığını görünce eve geldik, ilaçlara 1 hafta daha devam ettim, fakat ilaçların etkisimi yoksa hastalığın etkisimiydi bilmiyorum ama, koku alma ve tad alma duyularım zayıftı.

 

Şimdi bu sonuç ile ben Covid-19 u yenmişim diyebilirmiyim ?

Koku tad alma duyularının azalması genelde grip nezle vb durumlarda sürekli oluyor.

Bir milletvekili İstanbul aylık ölüm oranlarını son 5 yıl karşılaştırmıştı sonra o bilgilere erişim durduruldu.

Aralık ocak aylarında geçen 5 yıla göre ölüm oranı sade bu yıl 2 kattan fazla arttığı ortaya çıkmıştı.

Anlaşılan bu kış hastalık hep aramızdaydı

 

[Arif Aykın]

Tahir Ak yazdı:

Koku tad alma duyularının azalması genelde grip nezle vb durumlarda sürekli oluyor.

Bir milletvekili İstanbul aylık ölüm oranlarını son 5 yıl karşılaştırmıştı sonra o bilgilere erişim durduruldu.

Aralık ocak aylarında geçen 5 yıla göre ölüm oranı sade bu yıl 2 kattan fazla arttığı ortaya çıkmıştı.

Anlaşılan bu kış hastalık hep aramızdaydı

 

Bir haber de okumuştum başka bir doktorda aynısını söylüyordu. Ocak ayından itibaren ülkemizdeki zatürre vakaları, ağır grip vakaları ve bunlara bağlı ölümler çok arttı ama 10 martta ülkemizde görüldü oldu demişti. Tamam yayılma belki gerçekten bu kadar hızlı olabilir ama bugün gördüm 15 gün önce hasta olmuş 107 yaşındaki teyze bugün taburcu olmuş nasıl oluyor anlamıyorum.

[Servet Aydın]

Vade dolmadı ise neylesin korona

[Doğan Arşiray]

Tahir Ak yazdı:

Koku tad alma duyularının azalması genelde grip nezle vb durumlarda sürekli oluyor.

Bir milletvekili İstanbul aylık ölüm oranlarını son 5 yıl karşılaştırmıştı sonra o bilgilere erişim durduruldu.

Aralık ocak aylarında geçen 5 yıla göre ölüm oranı sade bu yıl 2 kattan fazla arttığı ortaya çıkmıştı.

Anlaşılan bu kış hastalık hep aramızdaydı

 

bu sonbahardan itibaren sürekli birisinin aşı ileir babasının kayınvalidesinin vesairesinin vefat ettiği haberini alıyordum ve merak ediyordum hayırdır inşallah diye. belli ki bu hastalık epey süredir varmış.

[Bülent Tarakçı]

Arif Aykın yazdı:

Bir haber de okumuştum başka bir doktorda aynısını söylüyordu. Ocak ayından itibaren ülkemizdeki zatürre vakaları, ağır grip vakaları ve bunlara bağlı ölümler çok arttı ama 10 martta ülkemizde görüldü oldu demişti.

Ben de şöyle bir katkıda bulunayım. Ocağın sonu, bilhassa Şubat aylarında daha önceki yıllarda olmadığı kadar öğrencim ve öğretmen arkadaşlarımdan bazıları okula gelemeyecek derecede hasta oldu. Bende Şubat ın son 2 haftasında Hasan beyin anlattığına yakın şekilde rahatsızlandım. Nezle desen değil, grip desen değil. Boğaz kuruluğu, hafif ateş. Hafif eklem ağrısı. Ara sıra ürperme. Acil de bir iğne yaptılar. Şırınga tam dolu. İçinde sarı renkte bir şeyler vardı. Sabahında zımba gibi olmuştum. Tabi 1 gün anca idare etmişti. Fakat yine de toparlanmama yardımcı oldu kanaatindeyim. Sonrasında İbocold-C kullanmıştım. İyileşmiştim. 

Canan hoca hakkında da kısa bir anım var. Her meslekte enteresan insanlar bulunmakta.(Teşbihte hata olmaz.). Tatlıcıdan tatlı alıyorum. Televizyon açık ve Canan hoca ile ilgili bir haber yayında. Canan hoca şekere verip veriştiriyor. Dahiliye uzmanı olduğunu bildiğim bir doktor geldi. Tatlıcı "Hocam. Bu Canan hocanın söyledikleri konusunda ne diyorsunuz?" dedi. Doktorun cevap aynen şu; "O zamanında parayı kazanmıştır. Şimdi tuzu kurudur. Ondan böyle konuşuyordur." Yadırgamadım desem yalan olur. "Tanır mısınız? Hocanız mıydı? Bir insanı harcamak bu kadar kolay mıdır?" demek geldi içimden, diyemedim. 

[Cihaner Öztürk]

Ocak sonu benimde yakın arkadaşım 2 hafta süren ağır bir grip geçirdi. İğnelerle ayağa kalktı ve bana bulaştırdı. Şubat başı ciddi bir öksürük ve kas ağrısıyla 1 hafta, 10 gün kadar ayağa kalkamadım. Mart başındada eşim daha önce yaşadıklarından farklı bir grip geçirdi. Bu anlatılanları duyunca bizde acaba demeye başladık.

[İbrahim Aslıoğlu]

       Birçoğumuz benzer durumları yaşamışız. Ocak ayında ağır grip geçirdim. 4-5 gün evde yattım. Tam iyileşip işe başladım bu sefer de nezle öksürük, hapşırık falan... Hastalık 15 gün içinde geçti ama öksürük kaldı. Bu sefer doktora gittim. Çeşitli tetkiklerden sonra ağır bir hastalık geçirdiğimi, buna bağlı olarak boğazımda kalan mikrop ve yıpranmışlığın faranjite sebep olduğunu, zamanla geçeceğini belirtti ve dediği gibi de oldu. Geçti.

       Sorum: Eğer bu olay Covit- 19 olsa ailenin diğer fertlerine bulaşmaz mıydı? İşyerindeki arkadaşlar, dışarda görüştüklerimiz hep iyi durumdalar. Virüsün martta çıkmasına inanmıyorum, mutlaka geçmişi daha önceki aylara dayanıyor. Ama hastalıklarımızında Corona olma ihtimali zayıf gibi...

[Servet Aydın]

Anlattığınız veya yaşadığınız semptomlar yeni değil. Kıbrıs'a gidip sivrisinek sokulan çoğu kişi aynı olayı yaşıyor gariptir ki. Ağızda paslı tad yüksek ateş ciddi ağrılar ve halsizlik. 2 hafta sürüyor ve geçiyor. Bahsi geçen hastalığın zamanı 99 2000 li yıllar.

[Mustafa Yanar]

Ocağın ortasında hasta oldum malum virüsün neden olduğu belirtilerin hepsini yaşadım. Ömrümde böyle üşümedim ve hasta olmadım. Boğaz yanması ve ardından göğsünün ortasına geldi oturdu ve tıkadı Aile hekimime gittim. Augm... başlayan antibiyotik ve soğuk algınlığı ilaçları verdi. 4 gün yattım 2 günü çok fena geçti.Antibiyotik iyileştirmese de daha kötüleşmemi engelledi kesinlikle.çocukların buhar makinesiyle serum fizyolojik bile soludum. Ayrıca geleneksel soğuk algınlığı tedavilerinden de yararlandım. Bizim burada kekik, defne ve nane yağı çıkarılır en hakikisinden onları zeytinyağı ile karıştırıp eklemleri göğsümü ve sırtımı yağlattım, bir bardak ılık suya da birer damla üçünden döktüm ve içtim. sonra klimayı en üst derecede sabaha kadar çalıştırdım ve yorganı çekip yattım. Abartısız en az 4 defa terden üstümü değiştirdim. Ter de öyle su falan değil yağlı yağlı yapış yapış bir ter. (Sürdüğüm yağ öyle ter yapmaz, çocukluktan beri kullanırıız). Keçiboynuzu pekmezi,  bal, adaçayı, zencefil, zerdeçal evde ne varsa sabah öğle akşam dayandım. Sesim çıkmıyor, nefes alamıyordum. Hatta ayağa kalktıktan sonra bile bir süre ders anlatmakta zorlandım. Allah kimseye yaşatmasın.1 ay boyunca öksürdüm. 

14 Nisan 2020 tarihinde Mustafa Yanar tarafından düzenlendi

[Furkan Avcı]

Canan teyzenin (hemşehrimdir) şeker ve kolesterol ilaçları hakkında söylemlerine karşı çıkan bir takım sözde bilim adamları yıllar sonra ona haklıymış demek zorunda kaldılar, artık o ilaçları satanlarla nasıl bir ilişkileri var ise bilemem.

O yüzden ben genel olarak Canan teyzenin söylediklerine önem veririm. Ama bazen konuşamıyor ya da ifade edemiyor fikrine de katılıyorum.

[Arif Aykın]

Cem Dilmen yazdı:

C vitamini hastalıktan koruyucu ve tedavide de kullanılıyor ancak yüksek doz. Günlük 5 gr civarında. Bunu hiç bir hazır vitaminden almanız mümkün değil. Piyasada bazı yerlerde satılıyor. Edinilebilir. Günlük 5 gr şeklinde. 

Aklıma gelenler şimdilik bunlar. 

İmla hataları için baştan özür dilerim. 

 

Çok teşekkür ederiz cevaplamalar için allah yardımcınız ve yardımcımız olsun inşallah.

 

C vitamin için redoxon kullansak ne kadar faydalı olur. Benim çabuk rahatsızlanan bir yapım var aynı ortamda grip birisiyle durayım hemen birgün sonra bende de görülüyor. 20 gündür hanımla beraber redoxon kullanıyoruz. Hanım bıraktı artık emzirdiği için sütü çok gelmeye başladı bundan mı bilemedik.

[Metin Mankal]

Cem Bey ..Bu yoğun mesai arasında bizlere de vakit ayırıp bilgilendirdiğiniz için ne kadar teşekkür etsek azdır..

Biz herhangi bir destek ilaç filan kullanmıyoruz.Şimdi kafam karıştı benim..Acaba vitamin takviyesinin faydası olurmu.(bağışıklık için) Zira ben eski bir hodgkin lenfoma hastasıyım.Yıllar geçti üzerinden ama bağışıklık sistemim ne durumda bilmiyorum.. Ayrıca 11 yaşında kızım içinde vitamin kullanmalımıyız..

 

[Cem Dilmen]

Evren Erakçora yazdı:

Portakal yesek olmaz mı?

Evren Bey C vitamini olarak koruyucu dozu yakalamak için 2 kasa civarında tüketmek gerekiyor günlük.   

Mehmet Göktürk yazdı:

 

Canan Karatay "konuşmayı bilmiyor"  yoksa dedikleri hep mantıklı şeyler. Bazı konularda ise bilgisiz. Mesela "köy yumurtası" diyor günümüzün köylülerinin yediği halttan haberi yok. gibi...

5gr c vitamini için 5 tane kalsiyum sandoz içmek lazım herhalde

 

https://www.kalsiyum.gen.tr/kalsiyum-sandoz.html

 

 

böbreklere ve bazı başka yerlere sakatlık yapabilir bence bu kadarı. birileri söylemişti.

Evet Cvitamini yüksek dozlarda ve sürekli kullanımda böbrek taşı oluşumuna neden olabilir. Bunu da bol su içimi ile büyük oranda önleyebilirisiniz. Onun dışında vücutta depolanan bir şey olamadığı için birkimle bir hasara yol açmaz. 

Hasan Karabekiroglu yazdı:

Ocak ayı başlarıydı, 

Akşam işten geldim, ama kendimi nasıl yorgun hissediyorum sanki sırtımda bir kamyon taş taşıdım.

Evde öylece uzandım koltuğa, gece saatlerinde, manyak bir boğaz ağrısı yutkunamıyorum bile ve sular terler içindeyim.

Acile gitmek istedim ama aracı kullanacak mecalim yok kolumu kaldıramıyorum resmen hanım da araç kullanamıyor.

Kardeşimi aradı şıp diye kapıya damladı bilader. Kaptı götürdü beni hastaneye.

Doktor neyin var diyor, öksürmekten anlatamıyorum, fena ateş, öksürük, sanki üzerime buz küpü koymuşlar.

Ateşim ölçüldü hatırladığım 39 civarı, sonra yan odaya alındım perdeler örtüldü, hemşire ufak bir kabda su ve bez alnıma koltuk altına filan konuldu

Yine ölçüm 39 filan ama ben artık nefes almakta zorlandığımı, sanki içime öküz oturdu gibi bir his var, nefes almak için hava çekiyorum ama gelmiyor.

Hemşire bu sefer kocaman bir  havlu ile geldi belden yukarı komple çıkartıldı komple ıslak havlu üzerime serildi.

Zaten üşüyorum sen napıyon dedim hemşireye, beyfendi başka türlü düşmeyecek ateş dedi...

Titriyorum... yeniden ölüm ateş 38 

Etrafı artık flu göremeye başladım, dedim bu iş bitti artık gidiyoruz bu sefer herhalde. 

Tabi bu arada, bütün zerzevat koluma vesayir yerlerime takılmış, hemşire seruma bir şeyler kattı, bir yandan ateş düşürme çabaları bir yandan ilaçlar.

Derken 2 saat kadar sonra kendime geldim, aha dedim yeniden dünyaya döndük, azraile sen git benim işim var demişim.

Acilden çıktım, bir poşet ilaç yazılmış alındı, eve geldim ama tam iyileşme yok tabi ilaçlar kullanılacak.

4 gün ilaçları harfiyen saati saatine içtim, bir değişiklik yok.

Yeniden Acile gittiğim yere yine acilden giriş yaptım, baktım doktor bizim arkadaşımız.

Durumu izah ettim, bak kardeşim buna bi çare bul yoksa arabanı çizerim

Dedi içeri geç

Nasıl yani dedim, iğne vurucaz yaaa zorluk çıkartma işte dedi

Muhteviyatını bilmediğim bir iğne hazırlandı geldi, ne bu dedim, ne var içinde ?

Senin anlayacağın dille "Combo iğne" iki üç şey birleştirdik karışma sen dedi...

Vurulduk iğneyi malum bölgeden, gitme hemen 1 saat filan bekle dedi, 

Aha dedim yan yetkisi var beni deniyor bu, aradan bir saat geçti gözlerimin megapikseli yükseldi resmen.

Bekledik sorun çıkmadığını görünce eve geldik, ilaçlara 1 hafta daha devam ettim, fakat ilaçların etkisimi yoksa hastalığın etkisimiydi bilmiyorum ama, koku alma ve tad alma duyularım zayıftı.

Şimdi bu sonuç ile ben Covid-19 u yenmişim diyebilirmiyim ?

Covide'e karşı kalıcı bağışıklık konusu helen net değil ancak geçirilmiş enfeksiyon kanda yapılan testte berlilenebiliyor. İki farklı formu var IGG ve IGM olarak bunlar bağışıklığın süresini gösteriyor. IGG pozitifliği vucudun bu virusa uzun süreli bağışıklık elemanı geliştirdiğinin göstergesi. Ama bu bağışıklık ne kadar koruyucu oluyor bilen maalesef yok zira halen uzun süreli takip yok. MEsela G. Korede 2 gün önce 30 hasta reinfeksiyonla yani iyileşip 1 ay sonra tekrar hastalanarak yatırıldı ve kafalar karışmaya başladı. Sıfıra dönüldü. Şahsi kanaatim bir kez geçiren hastalansa da bunu daha hafif atlatacağı yönünde. 

Koray Demir yazdı:

Burası tıbben aynen doğrudur. Askorbik asit yani (Vit C) hipervitaminozası kalsiyum oksalat tutulumunu arttırdığından böreklerde taş yapar. Ayrıca mesaneyi kimyasal olarak berelediğinden üriner inkontinans yani idrar kaçağı oluşması kuvvetle muhtemeldir.

 

Yurdaer Elay yazdı:

 

Yıkanabilen bir maske edinmişsiniz, her kullanımdan sonra bol sabunlu suda bir müddet bekletip, çitileyip, bol su ile durulamak yeterlidir kanımca.

Maske etkinliği konusunda detaylı çalışmlara mevcut. Maalesef N95 dahil hiç bir maske tekrar dezenfekte edilip kullanıma uygun değil. Hele ki yıkamak falan mümkün değil. Cerrahi maskeler tek kullanımlıktır. Sadece N)% maskelerde UV sterilizasyonu uygulanabiliyor o da sınırlı sayıda. Piyasada yıkanabilir diye satılanlar sanırım şu siyah mskeler. Onlarda virusa karşı etkin korumanın olduğu bile şüpheli. O yüzden yıkamak çitilemek uygun değil. Ayrıca bir de ütü işi var. Ütülemek elbette maske üzerindeki virusu kalıcı olarak öldürür ancak o derece yüksek ısı maskenin filtrasyonunu sağlayan katmanları bozarak maskenin koruyuculuğunu azaltıyor. Sıkıntı burada yani. 

Metin Uzunoğlu yazdı:

Açıklayıcı bilgiler için çok teşekkür ederim hocam. Bu bahsettiğiniz c vitaminini piyasada ne adla bulabiliriz. Temin edebilirsem aile hekimime yaptırayım. 

Valla normalde satışı sanırım yok. Birkaç kişi GG üzerinden almışlar Face de bir yervar doktor dükkanı diye ben ordan aldırdım ama bildiğim kadarı ile sadece sağlık çalışanlarına veriyor ama nerden anlıyor sağlıkçı olanları onu bilmiyorum. 

Arif Aykın yazdı:

Bir haber de okumuştum başka bir doktorda aynısını söylüyordu. Ocak ayından itibaren ülkemizdeki zatürre vakaları, ağır grip vakaları ve bunlara bağlı ölümler çok arttı ama 10 martta ülkemizde görüldü oldu demişti. Tamam yayılma belki gerçekten bu kadar hızlı olabilir ama bugün gördüm 15 gün önce hasta olmuş 107 yaşındaki teyze bugün taburcu olmuş nasıl oluyor anlamıyorum.

Şimdi bir mesajımda belritmiştim ben de hastalığın en az 1 ay öncesinde geldiğini düşünüyorum. 10 mart meselesi kesin tanı konulan ilk hastayı ifade ediyor. O zamana kadar olan durumlar şüphelenilmediği için tanı kesinleşmeyen vakalar oluyor. Zaten ilk tanıdan sonra bizdeki vaka artış hızının diğer ülkelerin üstünde olması durumu da bunu destekler nitelikte. Şu an vaka sayısı denilen test pozitifliği olan vakalar. Test negatifse vaka kapsamına alınmıyor rakansal olarak ki bu mecburen doğru bir durum. Ancak şöyle bir handikap var PCR testi denilen test %30 -50 yalancı pozitif yada negatif sonuç verebiliyor. Yani bir sürü hasta da test negatif olmasına rağmen aslında vakayı geçiren hastalar. Bunlar kliniğine göre tedavi ediliyor ancak pozitif guruba dahil edilmiyor. Bu tarz zorlaştırıcı bir sürü durum mevcut. 

Metin Mankal yazdı:

Cem Bey ..Bu yoğun mesai arasında bizlere de vakit ayırıp bilgilendirdiğiniz için ne kadar teşekkür etsek azdır..

Biz herhangi bir destek ilaç filan kullanmıyoruz.Şimdi kafam karıştı benim..Acaba vitamin takviyesinin faydası olurmu.(bağışıklık için) Zira ben eski bir hodgkin lenfoma hastasıyım.Yıllar geçti üzerinden ama bağışıklık sistemim ne durumda bilmiyorum.. Ayrıca 11 yaşında kızım içinde vitamin kullanmalımıyız..

 

Metin Bey immun sistemin zayıflığı zaten sık hastalanma durumuyla kendini belli eden bir şey kabaca. Eğer bir şikayetiniz yoksa normal olduğunu kabul etmek en iyisi ancak takviye gıdalar vitaminler zaten bağışıklığı güçlendirsin diye veriliyor. Ben kullanımının faydalı olduğu kanaatindeyim. Çocuklarınıza da şahsi kanaatim takviye olarak vermeniz yönünde. 

Bir de demiştim normal vitamin tabletlerinde tavsiye edilen dozu yakalamak mümkün değil diye. Malesef böyle. Multivitamin takviyelerinin bir işe yaramadığı anlamı çıkmasın. İllaki işe yarayacaktır. Ama bakın şöyle de bir durum var bu tavsiye edilen görüşün karşısında da görüşler çalışmalar var. Malesef bilim böyle bir şey. 

15 Nisan 2020 tarihinde Cem Dilmen tarafından düzenlendi

[Hasan Karabekiroglu]

C vitamini denildi de bendeki bilgiyi paylaşayım doktorum onaylar yada onaylamaz.

Sen istersen kasalar dolusu portakal yesen bile veya ne kadar dışarıdan c vitamini alırsan al, vücut ihtiyacı kadar olan vitamini alıyor ve geri kalan kısmı atıyor.

Buradan şunu anlıyorum ben, bir oturuşta 5 tane portakal yemenin bir faydası yok, veya avuç avuç hap içmenin.

Sen yine vücudunun ihtiyacı olan c vitaminini normal şartlarda karşıla.

Tedavi olarak verilen C vitamini belirli işlemlerden geçirildikten sonra direk vücuda veriliyor.

Ha unutmadan...  C vitamini haplarını robotta çekip sulandırıp damardan verme gibi bir aksiyona da girilmemelidir. 

[Cem Dilmen]

Hasan Karabekiroglu yazdı:

C vitamini denildi de bendeki bilgiyi paylaşayım doktorum onaylar yada onaylamaz.

Sen istersen kasalar dolusu portakal yesen bile veya ne kadar dışarıdan c vitamini alırsan al, vücut ihtiyacı kadar olan vitamini alıyor ve geri kalan kısmı atıyor.

Buradan şunu anlıyorum ben, bir oturuşta 5 tane portakal yemenin bir faydası yok, veya avuç avuç hap içmenin.

Sen yine vücudunun ihtiyacı olan c vitaminini normal şartlarda karşıla.

Tedavi olarak verilen C vitamini belirli işlemlerden geçirildikten sonra direk vücuda veriliyor.

Ha unutmadan...  C vitamini haplarını robotta çekip sulandırıp damardan verme gibi bir aksiyona da girilmemelidir. 

Evet Hasan bey. Mesajda da berlitmiştim üstte Cvitamini vücutta depolanan bir vitamin değil fazlası zaten atılıyor. Bu noktada Cvitamini kullanımı sadece bağışıklığı artırmak için değil. Oksidasyonla ilgili bir sürü karmaşık mekanizmayı tetikleme etkisinden fayda görmek için veriliyor. Zaten tedavide kullanımı da bu nedenle yoksa hasta kişinin bağışıklığını güçlendirmek çok da mantıklı değil. 

Bahsettiğiniz damardan alma konusunda sonuna kadar haklısınız yapanı duydum